Lizbon, yüzyıllarca tarihi ve doğası olan antik şehirlerinin güzelliği ile büyüleyen, büyük denizciler ve kaşifler ülkesi olan Portekiz'in başkentidir. Portekiz'i ziyaret ederken ve başkentinde kalırken, seyahat deneyiminizin olumlu kalmasını sağlamak için uymanız gereken birkaç kural vardır.
Talimatlar
Aşama 1
Seyahatinizi sadece hafta sonu için planlamayın.
Portekiz, zengin bir tarihe, muhteşem mimari anıtlara, nefes kesici manzaralara ve 2 günde tanımanın imkansız olduğu kendine has kültürüne sahip bir ülkedir. Başkenti ve yakınlardaki Sintra, Cascais, Mafra, Troya Yarımadası ve Serra da Arrábida şehirlerini rahat bir tempoda görmek için Portekiz'e en az bir hafta daha uzun bir gezi planlayın.
Adım 2
İspanyolca konuşmaya çalışmayın.
Portekiz'e gelen çoğu turist, iki dil arasında bir fark görmeden, Portekizcenin anlayacağını düşünerek İspanyolca konuşmaya çalışır. Bu aslında kabalıktır ve Portekizce, İspanyolca'dan yalnızca imla açısından değil, aynı zamanda ses açısından da çok farklıdır. Hangi dilde konuşmaya başlayacağınızı bilmiyorsanız, önce muhatapla görüşmeniz, kendinizi İngilizce veya İspanyolca olarak ifade etmeniz iyi olur.
Aşama 3
Akşam yemeğini saat 20.00'den önce yemeyin.
Portekizliler nadiren erken saatlerde, genellikle akşam 9'dan sonra yemek yer. Akşam yemeğinden önce çoğu Lizbon sakini dinlenmeyi, uyumayı ve kendilerini yenilemeyi tercih ediyor. Bunun nedeni, Portekizlilerin barlarda ve restoranlarda geç saatlere kadar kalmayı, masada oyalanmayı, yavaş yavaş yemek yemeyi, fado'nun melankolik melodilerini dinlemeyi veya sadece muhatapla konuşmayı sevmesidir. Barlar saat 11'den sonra dolmaya başlar ve sabah 1, 3 ve hatta 6'da kapanır.
4. Adım
Vasat yemekler ve fado şovları için fazla ödeme yapmayın.
Fado, Lizbon tarihinin ve kültürünün bir parçası olan geleneksel Portekiz müziğinin farklı bir tarzıdır, ancak çoğu restoranda vasat akşam yemeği ve fado fiyatları turistler için gereksiz yere şişirilir. Başkentte ücretsiz fado dinleyebileceğiniz pek çok yer var, örneğin pazartesi ve çarşamba günleri Bairro Alto bölgesindeki “A Tasca do Chico” restoranı böyle bir fırsat sunuyor.
Adım 5
Yoğun saatlerde 28 numaralı tramvayda seyahat etmeyin.
Bu tramvay aynı zamanda şehrin bir simgesidir. 70 yıldan fazla bir süre önce ortaya çıktı ve tasarımı o zamandan beri pratik olarak değişmeden kaldı. Tramvay, şehri dolaşmanın en iyi ve en ucuz yollarından biridir. Ancak Lizbon'da akşam 6'dan akşam 8'e kadar yoğun saatlerde ve tramvay aşırı kalabalık olduğundan, başka ulaşım araçları bulmaya veya onları tamamen terk etmeye ve yürüyüşe çıkmaya değer. Sabah 9'dan 11'e kadar - şehir tramvaylarının boş olduğu ve başkentin etrafında rahatça dolaşabileceğiniz ideal zaman.
6. Adım
Terk edilmiş binaları görünce cesaretiniz kırılmasın.
Çeşitli antik mimari anıtlar arasında, genellikle yoksul ve dağınık bir ülke izlenimi veren kırık veya boyanmış terk edilmiş binalar görülebilir. Aslında, 2009'dan beri, belediye meclisi, şehrin kültürel gelişiminin bir parçası olarak grafiti ve sokak sanatının tanıtımına adanmış, gençlerin terk edilmiş binaların duvarlarına grafiti çizdiği ve en iyi çizimler için yarışmalar düzenlediği bir dernek kurdu. Ayrıca, son beş yılda hükümet, yıkılan binaları onarmak için bir dizi program geliştirdi.
7. Adım
Evdekiyle aynı tür şarapları içmeyin.
Portekizliler, Portekiz kültürünün önemli bir unsuru olduğu için şaraplarıyla gurur duyuyorlar. 92.000 km2'lik küçük olmasına rağmen, Portekiz'de resmi olarak tanınan 14 büyük şarap bölgesi ve bir dizi daha küçük şarap bölgesi vardır ve çeşitli şarap barlarında tadabileceğiniz yüzlerce yerel şarap zaten vardır. Bu nedenle, çok çeşitli diğer çeşitleri tadabileceğiniz zaman, kendinizi Cabernet ve Merlot ile sınırlamamalısınız.