Bir otel ne kadar konforlu ve üst düzey olursa olsun, benzersiz ve akılda kalıcı özelliklere sahip değilse dünyaca ünlü olma şansı yoktur. Günümüzde, sakinlerine daha önce bilinmeyen duygular yaşatabilen ve unutulmaz bir deneyim yaşatabilen oteller ve pansiyonlar ön plana çıkmıştır.
Bu tür oteller listesinde ilk sırada sözde Buz Sarayları var. Böyle bir bina fikri, Buz Evi'nin Anna Ioanovna'nın kaprisine dikildiği on sekizinci yüzyıla kadar uzanıyor. Elbette bu iki yapı karşılaştırılamaz çünkü yeni yapılan buz yapı, rahat bir eğlence için her türlü koşulu sağlıyor.
İkinci sıra dışı otel, And Dağları'nda bulunan Tuz Evi'dir. Hammaddesi yakındaki tuz gölünden çıkarılan kaya tuzundan yapılmıştır.
Bu tür şaheserlerle karşılaştırıldığında hiçbir megalopolis oteli yeterli rekabeti sağlayamaz.
Bir sonraki otel, kelimenin tam anlamıyla yerden yüksekte duruyor. Benzer bir mucize Brezilya'da inşa edildi ve benzerleri yok. Her nasılsa, dev ağaçların taçları arasında sıkışmış olan bu otel, haklı olarak egzotik bir yer olarak adlandırılabilir, hatta aşırı bile, çünkü bulunduğu yükseklik en cesur insanları bile korkutabilir.
Su altındaki oteli de unutmamalıyız. Bu daireler özellikle su altı derinliklerini sevenlere hitap edecek. Gerçekten de ziyaretçiler, odalarının duvarlarından tüm sualtı dünyasını bir bakışta gözlemleyebilecekler.
Avustralya'da ise yer altında bir otel var. Sıcak mevsim geldiğinde oraya uğramak daha iyidir. Dünyanın koşuşturmacasından zevk alarak rahatlayın, internette gezinin ve bardan içecekleri deneyin.