Malaga, Endülüs'ün İspanyol bölgesinde güzel bir şehirdir. Fenikeliler tarafından kurulmuş, ancak uzun tarihi boyunca Romalıların, Vizigotların, Arapların gücünde olmayı başarmış ve sonunda İspanyol Katoliklerinin eline geçmiştir. Akdeniz kıyısında yer alan şehrin ününü burada doğmuş olan ressam Pablo Picasso getirdi.
Malaga'nın tarihi, kentsel mimarisine kadar uzanabilir. Turistler tarafından en çok ziyaret edilen yerlerden bazıları, 11. yüzyılda Araplar tarafından inşa edilen Antik Roma Tiyatrosu Harabeleri ve Alcazaba Sarayı'dır. Saray, sonsuz labirentlere benzeyen çok sayıda avluya, tuhaf çeşmelere, palmiye ağaçlarına ve çeşitli çiçeklere sahiptir. Sarayın topraklarında bulunan özel bir geçitten, Arapların "uçurumdaki deniz feneri" dediği bir kale olan Gibralfaro'ya ulaşabilirsiniz.
Güzel bir mimari anıt, Gotik'ten Barok'a kadar çeşitli stillerin karıştırıldığı Katedral'dir.
Pablo Picasso'nun doğduğu ev Malaga'nın merkezinde bulunuyor. Şimdi ustanın hayatına ve çalışmalarına adanmış bir müze. Yakınlarda iki müze daha var - Mekanik Sanat Müzesi ve Minyatür Müzesi.
Boğa güreşi ile ilgilenenler için bugün tarihi ve sanatsal bir kompleks olan La Malagueta arenasını ziyaret etmek ilginç olacaktır. Burada boğa güreşçilerinin kostümlerini ve boğa güreşi dünyasından diğer öğeleri görebilirsiniz, Torero Antonio Ordonez Müzesi'ni mutlaka ziyaret edin.
Malaga'nın bir tatil beldesi olduğunu unutmamalıyız. Her zevke uygun güzel plajlar var. Malagueta plajı sadece güzel değil, aynı zamanda kumu Sahra'dan getirildiği için de ilginç. San Andres Plajı açık hava etkinlikleri için idealdir, Pedregalejo Plajı ise bir balıkçı köyü atmosferini yaşamanıza olanak tanır.